Uzmanı ve öğretim üyesi olduğu gökbilim alanında önemli yapıtların ve bir çoğu uluslararası saygınlığa sahip bilimsel yayınlarda yer almış makalenin yazarı Prof.Dr.Esat Rennan Pekünlü, 27 Kasım 2014’ten bu yana Foça Açık Cezaevinde 2 yıl 1 aylık cezasını çekmektedir.
Mahkûmiyet kararını veren İzmir 4. Asliye Mahkemesinin 2 yıl olabilecek mahkûmiyete 1 ay daha eklemiş olması, verilen cezanın ertelenmesine engel olmak için yapılan, yargı yansızlığı ve adalet duygusuyla bağdaştırılması olanaksız bir kasıt ve taraflılık göstergesidir.
Prof. Pekünlü’nün mahkûmiyeti, , engizisyon mahkemesince ömür boyu ev hapsine mahkûm edilen büyük İtalyan gökbilimci Galileo Galilei davasını akla getiriyor.
Bir başka benzerlik de, sayın Pekünlü’yle Osmanlı meslektaşı Takiyüddin Mehmet arasında olandır.
Galileo günümüzden yaklaşık dört yüz yıl önce,1632’de, dünyanın yuvarlaklığını ve döndüğünü savunduğu için engizisyon mahkemesince ömür boyu ev hapsine mahkûm edilmişti.
Çağının en önemli Osmanlı gökbilimcilerinden Talkiyüddin Mehmet ise, dört yüz yıldan fazla bir süre önce 1677’de ilk gözlem evini kurmuş, ancak, gökbilim araştırmaları alanında büyük önem taşıyacak gözlem evi dönemim şeyhülislamımın fetvası ve padişah
iradesi ile top atışları ile yıktırılmıştı…
Her iki cezalandırmanın da simgesel anlamı vardı.
Çünkü bu araştırmaların önünü kesmekle yapılmak istenen, egemen çevrelerin çıkarlarını korumak, durağan bir dünya algısının değişmesine izin vermemekti…
Sayn Pekünlü’ye karşı açılan dava ve verilen mahkumiyet kararının gerekçesi ve görünürdeki neden ne olursa olsun, asıl neden,tıpkı Galileo ve Takiyüddin olgularında görüldüğü gibi egemen sınıfların egemenliğini sürdürmek, toplumu ileriye taşımak değil geriye sürüklemek amacıdır.
Fakat bu amacın dün olduğu gibi bu gün de gerçekleşmesinin olanaksızlığını biliyor,
Sanatçılar Girişimi olarak sayın Prof.Dr.Pekünlü’nün çok büyük bir simgesel anlamı olan
özverili ve yürekli duruşunun yanında olduğumuzu bildiriyoruz.
Onun mahkûmiyeti Cumhuriyet Türkiye’sini bütün sözleri, kararları ve yaptırımlarıyla engizisyon karanlığında boğup yok etmek isteyen siyasal yönetimin ve buyruğundaki kişi ve kurumların yüz karası, bu uygulamaları engellemekte yetersiz ya da suskun kalan herkesin,hepimizin utancıdır.
Prof.Dr. Pekünlü’nun, bu aydınlanma savaşçısının hakkındaki mahkûmiyet kararı ve bu yöndeki bütün girişimler bir an önce kaldırılmalı ve nereden gelirse gelsin Cumhuriyet aydınlanmasını karalayıp yok etme çabalarına karşı bütün bir ulusça karşı çıkılmalıdır.
Sanatçılar Girişimi adına dönem sözcüsü, şair, yazar, öğretim üyesi, Prof.Dr.
Ataol Behramoğlu
İstanbul, 5 Şubat 2015