29 Eylül 2012 Cumartesi

BARIŞA ÇAĞRI



    Ülkemiz Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde kendi sınırlarını tehdit eden bir savaşa bu ölçüde yaklaşmamıştı.
    AKP hükümeti ve başbakan inanılmaz bir sağduyu yoksunluğu ve kör bir inatla Türkiye’yi bir savaş cehennemine sürüklemektedir.
     Türkiye içinde ve dışında, sağduyusunu yitirmemiş herkes, bu sürüklenişin Suriye’deki insan hakkı ihlalleriyle  değil. emperyalizm işbirlikçiliği ve taşeronluğuyla ilgili olduğunu açıkça biliyor ve görüyor.
    Kafa kesen El Kaideci teröristlerin insan hakkı ihlalleri konusunda yapacak ve söyleyecek bir şeyleri olamaz.
    Dış medyada ve ülke içinde de namuslu kalemlerce, Türkiye’nin komşu bir ülkeye karşı siyasal iktidar eliyle bir terör üssüne dönüştürülmekte olduğu açıkça yazılmakta ve belgelenmektedir.
       Böyle bir ortamda susmak, suça ortak olmak demektir.
      Bizler, bu ülkenin sağduyu sahibi, vicdanlı, yurtsever, barışsever sanatçıları, 1 Eylül Dünya Barış Gününde, savaş kışkırtıcılığına, emperyalizm işbirlikçiliğine, kelle kesici canilere kol kanat gerilmesine, ülkemizin savaş cehennemine sürülmesine karşı “reddediyoruz” haykırışımızı bir kez daha yükseltiyoruz.
       Yurdumuzun hiç bir noktasında da hükümetin açıkça yapmakta olduğu savaş kışkırtmalarının halkımızın hiç bir kesiminden olumlu yankı bulamadığını mutlulukla saptıyoruz.
      Bu ülkenin bütün vicdanlı insanlarını, parlamento içinde de sadece muhalefeti değil iktidar partisinin kapı kulu olmamış unsurlarını; barışçı her görüş, düşünce ve meslekten bütün yurtseverleri, kapımıza gelip dayanmış olan ölümcül tehlike karşısında uyanık olmaya, savaşa hayır demeye, barış için seslerini yükseltmeye, bu tehlikeli maceracı gidişe dur demeye çağırıyoruz.
     Türkiye gerçek bir demokrasiye doğru yürüyüşünde defalarca sınav vermiş ve başarılar kazanmış bir ülkedir.
     Bu kez de öyle olacak ve savaş değil barış; despotluk, yalan, tehdit ve şantaj değil demokrasi kazanacaktır.
   Savaş kışkırtıcılığına, despotizme boyun eğmeyelim.
    Reddediyoruz haykırışımızı, barış çağrımızı kitleselleştirelim.


SANATÇILAR GİRİŞİMİ

REDDEDİYORUZ…


Türkiye'de yaşanan tüm sosyal, siyasi, hukuksal ve sanatsal olumsuzlukları reddeden bağımsız bir Sanatçılar girişimidir !
Açıklama
Sivas Davasının zaman aşıma uğratılmasından, Taksim Meydanı'nın, A.K.M'nin ve bütün kültürel dokuların, talan edilmesine, eğitimin anti-laikleştirilmesinden anlamsız ve kamu-vicdanını yaralayan zalim ve abartılı tutukluluk sürelerine, basına getirilen kabul edilemez sansürlerden, ülke imkanlarının peşkeş çekilmesine, çevre yağmalanmasından, H.e.s. ve nükleer santrallerle doğanın ve insanın
zehi
rlenmesine, aydınlanma devriminin sonuçlarının iptal edilme ve kalkışılmasından, demokratik kitle örgütlerine getirilen tüm faşist baskılara kadar halkı bunaltan tüm olumsuzlukları reddeden sanatçı aydınların hareketidir.

REDDEDİYORUZ…

Bizler, Türkiye’nin yazarları, şairleri, ressamları , heykeltraşları, sinema ve tiyatro sanatçıları, karikatüristleri, fotoğraf sanatçıları, tüm sanat insanları, ülkemizin geleceği için kaygılıyız.
Evrensel aydınlanma değerleri, Cumhuriyetimizin kazanımları yok ediliyor.
Laik,bilimsel eğitim adım adım gerici, çağdışı bir niteliğe bürünüyor.
Gençliğin özgürlük, emekçinin hak arayışı, polis copu ve zindan tehdidi altında.
Bağımsız düşünce, demir parmaklıklar arkasında.
Adalet; adaletsizliğin aracı olmuş.
Halkın haber alma özgürlüğü gaspedilmiş.
Ressamın, şairin, yazarın,heykeltıraşın, müzisyenin, tiyatro ve sinema sanatçısının, tüm sanat insanlarının, kendi yaratıcı düşleri ve kendi sorumluluk duyguları dışında hiçbir baskı ve sınırlamanın kabul edilemeyeceği yaratma özgürlüğü, yakın ve uzak tarihimizin hiçbir döneminde görülmedik ölçüde sansür ve otosansür tehdidi altında.
Yalan, tehdit, şantaj, talan, vurgun, köşe dönmecilik, adam kayırmacılık, cemaatçilik, toplumsal ahlâkı kemiriyor.
Doğal ve kültürel doku katlediliyor.
Ülke zenginlikleri yağmalanıyor.
Emek hakkı için savaşım, yerini sadaka ekonomisine ; özgür, cesur , çağdaş insan,yerini ezik, boyun eğmiş, yazgısına razı kula bırakıyor.
Türkiye, sadece Cumhuriyet tarihinin değil, birkaç yüzyıllık
demokrasi, bağımsızlık ve uygarlık savaşımları tarihimizin yörüngesinden koparılarak, emperyalist çıkarların Ortadoğu’daki işbirlikçisi olmaya sürükleniyor.
Karanlık bir ortaçağ ülkesi olmaya dönüştürülüyor.
Ülkenin kendi yurttaşları arasında ayrımcılık, yaşadığımız coğrafyanın komşu ve kardeş ülkelerine karşı düşmanca söylem ve eylemler her zamankinden daha keskin ve kaygı verici.
Bölgeyi ve dünyayı bir kan gölüne çevirecek bir savaş çılgınlığında, Türkiye sanki suç ortağı olmaya kışkırtılıyor.
Çocuklarımızın ,sonraki kuşakların gelecekleri için kaygılıyız.
Kaygılıyız ve reddediyoruz.
Bütün bunları reddediyoruz …ve tepkimizi Türkiye ve dünya kamuoyuna duyurmayı görev sayıyoruz.
Sanatçılar Girişimi, emeğin,demokrasinin, adaletin, çağdaşlığın, haksızlığa ve baskıya karşı direnişin yanında, toplumsal muhalefetin en ön saflarında yer almayı, sanatçılık onurunun ,sanatçı vicdanının , sorumlu yurttaş olma bilincinin kaçınılmaz olduğu kadar onurlu görevi ve gereği saymaktadır.
Gücümüzü evrensel aydınlanma değerlerine olan inancımızdan, emek ve yaratma özgürlüğüne saygımızdan; sanatçı vicdanımız, bilinç ve duyarlılığımızdan alıyoruz.
Tüm sanat insanlarını, ülkemizin tüm sanatçılarını, “Sanatçılar Girişimi”nde yer almaya ve bütün ülkelerdeki sanatçı dostlarımızı çağrımıza destek olmaya, omuz vermeye;insana yaraşır, aydınlık, özgür, barışçıl bir dünya yaratma savaşımında güçlerini güçlerimizle birleştirmeye çağırıyoruz.



SANATÇILAR GİRİŞİMİ


Tarık Akan, Edip Akbayram, Onur Akın,Sunay Akın, Üstün Akmen, Alaattin Aksoy, Mehmet Aksoy, Aytaç Arman, Hayati Asılyazıcı, Semir Aslanyürek, Engin Ayça, Orhan Aydın, Rutkay Aziz, Kürşat Başar,Cezmi Baskın,Bedri Baykam, Nihat Behram,Ataol Behramoğlu, Cahit Berktay, Metin Coşkun,Tuncer Cücenoğlu,İsa Çelik, Nevzat Çelik, Haluk Çetin, Meral Çetinkaya, İsmail Hakkı Demircioğlu, Metin Demirtaş, Nuri Dikeç, Atilla Dorsay, Leyla Erbil, Bilgesu Erenus, Genco Erkal, Altan Erkekli, Erdal Erzincan, Mert Fırat, Müjdat Gezen, Altan Gördüm, Mehmet Güleryüz, Tarık Günersel, Hüseyin Haydar, Emin İgüs, Levent İnanır, Özdemir İnce, İlhan İrem, Ekrem Kahraman, Bülent Kayabaş,
Yıldız Kenter, Erol Keskin, Suna Keskin, Tuğrul Keskin, Arif Keskiner, Levent Kırca, Mine Kırıkkanat, Nuri Kurtcebe, Orhan Kurtuldu, Kemal Kocatürk Mustafa Köz, Küçük İskender, Zeynep Oral, Yılmaz Onay, Nedim Saban, Vedat Sakman, Sali, Menderes Samancılar, Ferhan Şensoy, Burhan Şeşen, Cihat Tamer, Yavuz Top, Gülsen Tuncer, Cüneyt Türel, Yaman Tüzcet, Metin Uca, Ersan Uysal, Nejat Yavaşoğulları, Ender Yiğit, Ümit Zileli