Tiyatro sanat
alanımızın değerli yaratıcılarına, tüm sanat emekçilerine, basına ve halkımıza
duyurmak isteriz.
AKP hükümetlerinin
sanat alanları ve sanatçılar için; yasakçı, sansürcü, ötekileştirici daha açık
adıyla, düşmanlık saçan uygulamalarını buraya listelersek suçlarının
büyüklüğünün ne denli ‘ezici’ olduğunu anlamakta zorlanmayacaksınızdır.
Ülke büyük bir
kaosun içine itilmiş ve geleceği karanlığın içine gömülmüşken yeni bir
düşmanlıkla karşı karşıya olmamız bizi şaşırtmıyor.
İstanbul
Belediyesi Şehir Tiyatrolarında 7 sanatçı arkadaşımız, gerçek anlamıyla
müsamere bile diyemeyeceğimiz bir biçimde 'açığa' alındılar.
Arkadaşlarımızın
sosyal medya hesaplarını inceleyen bir ‘tim’ gereğini yapmış suç bulmuş! Gerekli
yerlere iletmiş! Soruşturma açılmış ve arkadaşlarımız ‘soruşturmanın gereği
açığa alınmış!
21.
yüzyıldayız, bu uygulama 100 yaşını kutlamış bir sanat kurumunda oluyor.
Buradan
duyurmak isteriz.
Bu Vandallığa
izin verenler yasakçı, ötekileştirici ve düşmanlık gibi üç kelimeyle
somutlayacağımız faşist dayatmanın kulu kölesi olmayı reddetmelidirler.
Her birey ve
elbette her sanat yaratıcısı düşüncelerini her biçimde en yüksek sesle söyleme
özgürlüklerini sonuna kullanmalıdırlar ve insan olmanın erdemi, onuru:
haksızlıklara, hukuksuzluklara adaletsizliklere, kana, kine, katliamlara karşı
durmayı gerektirir, teslim olup susmayı değil.
Bilinmelidir.
Arkadaşlarımız
yalnız değillerdir.
Kurumun
yöneticileri ve arkalarında duran dinci gerici, yasakçı, sansürcü akıl bu kez
yanılırlar.
Tüm hukuk
yolları ve sokak sesimiz olacaktır.
Siz değerli
yurttaşlarımızı, tüm sanat alanlarının yaratıcıları arkadaşlarımızı, tiyatro
seyircilerimizi sesimize ses katarak bu gerici aklı tarihin çöplüğüne süpürmeye
davet ediyoruz.
“Sanat
korkakların işi değildir hele tiyatro hiç değildir."
Sanatçılar Girişimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.