24 Aralık 2018 Pazartesi

SANATÇILAR GİRİŞİMİNİN UYARI VE ÇAĞRISI



Siyasal yönetimin en yetkili kişileri ve çevrelerince sanata, sanatçıya, aydına ve aydınlanmaya yönelik ağır suçlama ve ötekileştirme söylemleriyle yıkıcı uygulamaların son bir örneği tiyatromuzun iki saygın çınarını, Sayın Metin Akpınar’ı ve Sayın Müjdat Gezen’i hedef alan tehdit ve yargı süreci olmuştur.

Ayrıntıya girmeye gerek görmeksizin dile getirilecek olursa, Metin Akpınar’ın söz konusu TV programındaki sözlerinin asıl ve temel içeriği, her farklı düşüncenin bir arada, şiddetsiz, barışçıl bir ortamda var olma hakkı demek olan demokrasi vurgusudur.

Akpınar konuşmasında kökten dincilik ve etnik ayrımcılık gibi bugün sadece bizim ülkemizde değil, bu coğrafyada ve belli ölçülerde bütün ülkelerde var olan bölücü, ayrıştırıcı eğilim ve uygulamaların tehlikesine dikkat çekmiş ve sonucun sadece bu tür yönelimlerin sorumluları için değil, söz konusu ülkeler için de kaçınılmaz bir yok oluş olacağını vurgulamıştır.

Bunlar demokrasi ve aydınlanma yandaşlarının tek bir kişi ya da kuruma değil, tehlikenin kendisine yönelik ortak kaygı ve düşünceleridir.

Ülkemiz sanatının Metin Akpınar ve Müjdat Gezen gibi en üst düzeyde değer sahibi, saygın sanatçılarının düşüncelerinden ötürü yargılanarak adli kontrol ve yurtdışı yasağı gibi yargı kararlarıyla sanık konumuna düşürülmeleri sadece ve ancak ülkemizin uygar dünya kamuoyundaki imajında yeni yaralar açacak, kendi ülkemiz içinde de yeni bölünme ve düşmanlıklar yaratacaktır.

Sanatçılar Girişimi sözcüleri ve katılımcıları olarak Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e yönelik bu kabul edilemez uygulamalara son verilmesini, Akpınar ve Gezen’in yalnız olmadıklarının bilinmesini istiyor, bütün sanatçı arkadaşlarımızın bu açıklamamıza destek imzalarını bekliyoruz.

Ataol Behramoğlu
Orhan Aydın
Bedri Baykam
Genco Erkal
Rutkay Aziz
Edip Akbayram
Nihat Behram
Cihat Tamer
Vecdi Sayar